Signed in as:
filler@godaddy.com
Signed in as:
filler@godaddy.com
Toplumsal cinsiyet eşitliği dünyada ve ülkemizde gelişime açık bir konu. Birkaç veri ile konuyu açmak istiyorum. Birleşmiş Milletler Küresel Cinsiyet Eşitsizliği araştırması 4 temel kategoride kadın ve erkeklerin sahip oldukları imkanlar ve hayata katılımlarını değerlendiriyor. Bu kategoriler, sağlık ve hayatta kalma, eğitime ulaşım, ekonomik aktiviteye ve siyasete katılım. 2024 yılı araştırma sonuçlarına göre, tüm kategoriler toplamında küresel cinsiyet eşitsizliği skoru %68,5 (%100 eşitliği temsil ediyor). Biraz daha detaya inersek, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim kadın ve erkekler arasında neredeyşe eşitlik seviyesine yaklaşırken ekonomiye katılım ve siyasette yer alma kategorilerinde gidilecek çok yol var. Türkiye ise araştırmaya katılan 146 ülke arasında 127’inci sırada yer alıyor. Eğitime Ulaşım endeksinde 99’uncu, Sağlık ve Hayatta kalma endeksinde 100’üncü, Siyasete Katılım’da 118’inci, Ekonomik Aktiviteye Katılım endeksinde ise 133’üncü sırada. Ekonomiye katılım konusuna biraz da detay bakarsak, TÜİK sonuçlarına göre, Türkiye’de erkeklerin istihdama katılımı %70 iken kadınlar için bu oranın %33 olduğunu görüyoruz.
Orta ve üst düzey yönetici pozisyonunda çalışan kadın oranı %19,6 (TÜİ). Üst düzey yönetici oranı ise %12 (UN Women Report).
BIST’e kayıtlı 517 şirketin YK üyesi %18,7, aile üyeleri çıkarılırsa %10’lar seviyesinde olduğunu öngörebiliriz.
Özetle, kadınların ekonomiye katılımı erkeklerin yarısından az olduğu bir ortamda, kadınların yönetici pozisyonlara ulaşması ve yönetim kademelerinde yükselmeleri ise daha da gelişime açık. Bu durumu kadınların yönetim kademelerinde yükselmek için yetkinliklerinin düşük olması veya bunu istemiyor olmaları ile açıklamak mümkün değil. Ancak, kadınların sosyal yüklerinin, iş dünyasındaki bilinçsiz ön yargıların ve kadınların kendileriyle ilgili ön yargılarının, diğer bir deyişle kendilerine koydukları sınırların etkisinin olduğunu söylemek mümkün. Kadınların kariyerlerinde önlerine çıkan engeller, cam tavanları farklı karakterlerde olabilir, sebepleri farklı olabilir. Bununla beraber bu olumsuz etkenlerin azaltılması bazılarının tamamen kaldırılması mümkün. Bunları fark etmeleri ve aşmaları için kendi çözümlerini yaratmaları gerekir.
Kadınlarımızın mesleki ve ekonomik açıdan güçlenmesi daha güçlü bir toplum ve ülke için çok önemli. İş yerlerinde dengeli kadın istihdamının sağlanması, icra kurullarında üst düzey yönetici kadınların sayısının artmasının cinsiyet eşitliğine ve bilişsel çeşitliliğe hizmet ettiğine ve şirketlerin performansı açısından da bir o kadar önemli olduğuna inanıyorum, pek çok araştırma da bunu doğru kılıyor.
Bu konuyu bir süredir mesele ediyor ve kadınların yöneticilik pozisyonlarında kuvvetlenmeleri ve üst yönetim kadrolarında daha çok kadın yönetici görebilmeyi umuyorum. Otomotiv gibi erkek egemen bir sektörde, 30 yılı bulan çalışma ve son 16 yıldaki üst düzey yöneticilik deneyimimi Erickson Uluslararası Koçluk Okulu’dan aldığım profesyonel koçluk eğitimim ile bir araya getirerek ‘Kadın Liderler Gelişim Programı’nı oluşturdum. Amacım, kariyerinde ilerlemek isteyen kadınlara koçluk ve mentörlük yoluyla destek olmak.
Kadın Liderler Gelişim Programı, kişinin yaşam amaç ve kariyer hedeflerine yönelik mentörlük ve koçluk disiplinlerinin birbirinden bağımsız ve bir bütünlük içinde uygulandığı süreçlerinden oluşuyor. Kişinin mutluluk ve başarı ideallerine hizmet eden bu program, ile liderliğin güçlenmesi, davranışlarda olumlu ve kalıcı dönüşümler hedefleniyor.
Koçluk, insanın iş ve özel yaşamının farklı alanlarında ulaşmak istediği sonuçlara ulaşmasını, gelişimini ve farkındalıklı yaşamasını destekleyen bir araçtır. Koçluk temelde değişim yönetimidir. Değişime adapte olmaktır.
21. Y.Y. insanı çok fazla bilgiye muhatap kalmakta, ilgi ve dikkat alanına giren çok fazla şey olmaktadır. Bu kadar çok şeyi yapabilmek ve yönetebilmek için ise 24 saatle sınırlı zamanı vardır. Günümüz insanı bu yoğun zaman sıkıştırması içinde, birden fazla şeyi, birlikte ve dengeli yapmaya çalışmaktadır. Ancak, karşı karşıya kaldığı bu fazla uyaran içinde odaklı olarak düşünmek ve odaklı bir sonuca ulaşmak konusunda kendi başına yetememektedir.
Bu penceren koçluk, belli bir süre içinde güçlü odaklanma sağlayarak, insanların kendilerini çok farklı alanlarda fark etmelerini sağlayan, yürümek istedikleri yolu farkındalıkla seçmelerini, seçtikleri yolda kararlılıkla adım atmalarını destekleyen ve ulaşmak istedikleri yere onları ulaştıran profesyonel bir süreçtir.
Mentör, daha önce yürüdüğü yoldan hareketle, o yolu yeni yürüyecek olan kişiyle, o yol ve yolculukla ilgili deneyimini ve bilgisini paylaşan, eğitim veren, yol gösteren, rol model olan ve o kişinin o alanda kendi geçtiği yolu ve yöntemleri oluşturmasını destekleyen kişidir.
Mentörlükte de, ilişki karşılıklı sorumluluk içerisinde yerine göre eşit yerine göre hiyerarşiktir. Sorumluluk hem mentörlük alan kişide hem de mentörde olmak üzere, %50 %50 paylaşılır. Koçluk yaklaşımı ile mentörlükte, danışmanlıkta yapılır ancak, koçluk başlı başına farklı yöntem, süreç ve yaklaşımları olan ayrı bir profesyonel süreçtir.
Kaynak: Erickson Koçluk Okulu – Denge Merkezi
Program 6 aylık bir süreci kapsar.
Programın etkinliği açısından, katılımcıların en az 5 yıllık iş deneyimine sahip olmaları önerilir.
We use cookies to analyze website traffic and optimize your website experience. By accepting our use of cookies, your data will be aggregated with all other user data.